Meme Ameliyatı Sonrası Kapsül Oluşumu Nasıl Tedavi Edilir?

Meme büyütme ameliyatlarında en çok kullanılan teknik silikon meme protezleridir ve bunlar güvenli, dokularla uyumlu yapılar olmalarına rağmen vücut için yabancı materyallerdir. Kullanılan silikon protezlerin çevresinde bir zar oluşturur. Bağ dokusundan oluşan bu zara kapsül adı verilir. Kapsül ince olduğu ve protezin hareketi ile görüntüsünü etkilemediği sürece bir sorun teşkil etmez.

Kapsülün bir sorun oluşturması, silikon protezin yarattığı reaksiyonun fazla olmasıyla kapsül kalınlığının artması ve protezin hem hareketini hem de görünüşünü etkilemesi ile başlar. Bu duruma bazen ağrı da eşlik edebilir.

İlgili konu: Meme Büyütmek İçin Ameliyatsız Dolgu Mümkün mü?

Uzun yıllara dayanan istatistikler %3-10 arası sorun teşkil edebilecek düzeyde kapsül oluşumunu işaret eder. “Hangi durumlarda kapsül oluşumu artmaktadır“ konusunda net bir bilgiye sahip değiliz. Pürtüklü yüzeye sahip ve daha yoğun içerikli protezlerin kapsül oluşumu açısından daha avantajlı olduğuna inanılır ve biz de bu yüzden son yıllarda bu protezleri daha çok tercih ediyoruz.

Ameliyattan sonra E vitamini kullanımı kapsül oluşumunu azaltabilir. Yeni tip protezlerde masaj genellikle tercih edilmez, masajın protezin çevre doku ile bütünleşmesini bozma olasılığı vardır.

Kapsül geliştiyse tedavi çoğu zaman cerrahi olarak kapsülün açılması veya çıkarılması ile birlikte, silikon protezin değiştirilmesi şeklindedir.

Göz Altı Morlukları İçin Işık Dolgusu

Göz altında morluk tedavisi ve renk değişiklikleri çözümü zor alanlardan biridir. Morluk bazen derinin aşırı inceliğinden ve alttaki kasın rengini yansıtacak kadar zayıf olmasından kaynaklanır. Çoğu zaman, alt göz kapağındaki derinin koyuluğu pigment artışına bağlıdır ve derinin renği koyudur.

Aslında bu sorun için mucizevi bir çözüm yoktur. Lazerle soyma, ışık dolgusu, yağ enjeksiyonları tek tek veya birlikte kullanılarak sorun azaltılabilir. Tamamen düzeltildiği olgular pek yoktur.

İlgili konu: Göz Altı Torbaları İçin Estetik Ameliyat

Bunlar arasında ışık dolgusu son yıllarda yaygınlık kazanmıştır. Ofiste gerçekleştirilebilmesi ve basit oluşu tercih edilmesini kolaylaştırır.

İnce bir iğne ile cilt altına yapılan HA enjeksiyonu morluğun daha az görülmesine yardımcı olur. Enjeksiyon sonrası zaman zaman şişlik ve enjeksiyona bağlı morluk olabileceği unutulmamalıdır. Bunlar zamanla azalır.

Işık dolgusu geçici bir etkiye sahiptir ancak tekrarlanmasına bir engel yoktur.

Burun Ameliyatı Olduktan Sonra İlk 6 Ay İçinde Yaşanan Değişimler

Burun estetiği yaptıran bir kişinin bandajı açılır açılmaz burnunu incelemesi doğaldır. Yapılan çalışmalar, ameliyat sonrası ilk haftalarda kişilerin neredeyse her fırsatta burunlarını incelediğini ortaya koyar.

Aslında bandaj açılır açılmaz burnun genel haliyle ilgili bir fikir edinilebilir. Kemer varsa gitmiştir, burun ucu düşükse kalkmıştır vb. Ancak, özellikle ince detaylar için gerçekten iyileşme sürecinin daha uzun bir süre gerektirdiğini bilmeliyiz.

İlgili konu: Burun Estetiği Olan Kişiler Ne Kadar Sürede İyileşir?

Burun ameliyatlarından sonra burnun bazı özelliklerine ve uygulanan cerrahinin niteliğine göre oluşan şişliğin geçmesi kişiden kişiye değişir. Genel olarak ilk haftalarda iyileşme daha hızlı, ilerleyen haftalarda daha yavaştır. Birinci aydan sonra burnun genel boyutlarında büyük bir değişiklik olmaz ama özellikle burun ucunun ince detaylarının ortaya çıkması daha uzun bir zamanı gerektirir. Burun ucu incelir, kanatların girintileri zamanla belirginleşir.

Aylar geçtikçe değişiklikler azalır ve ameliyatın tam sonucu görülür. Bu değişiklikler yavaş da olsa 6 ay ila 1 yılı bulabilir. Bu nedenle, burun açıldığında ana hatları ile burnun biçimini değerlendirebilseniz de sonucun tam olarak ayları alacağını bilmek yararlıdır.

Aynı şekilde, burnun estetik değişiklerinin yanısıra, burun ucundaki uyuşukluk, varsa sertlik ve hassasiyet gibi hisler de zaman içinde azalacaktır.

Yanak İnceltme Nasıl Yapılır, Kimler Yaptırmalı?

Genç ve sağlıklı bir yüz analizinde, elmacık kemiklerinin üzeri dolgun yanağa doğru giderek incelen bir yapı söz konusudur. Oji hattı olarak adlandırılan bu hat, zamanla yani ilerleyen yaşla beraber yüzde oluşan değişikliklerle bozulur. Elmacık kemiğinin üzeri yassılaşır, yanak alınan kiloların yardımı ile dolar ve yüz genişler.

Bunu düzeltecek çeşitli teknikler vardır ve bazen kombine işlemler uygulanabilir. Elmacık kemiğinin üzeri çok yassı ise bu alan dolgunlaştırılabilir ve elmacık kemiği görece ince görünür.

İlgili konu: Yüz Germe (Facelifting) Ameliyatını Kimler Yaptırmalı?

Deri altı çok kalınsa, yağ alma yöntemleri ile yanak inceltilebilir. Çeşitli ameliyat ve ameliyat dışı yöntemlerle deri gerginleştirilebilir.

Yanağı inceltecek bir diğer teknik ise, yanağın içinde yer alan Bichat yağ kitlesinin çıkarılmasıdır. Belirgin bir yağ kitlesidir ve çıkarılması yanakta incelmeye yol açar. Çıkarılması sırasında yüz sinirlerine zarar verilmemesi gerekir.

Burun Ameliyatı Sonrası Ödem İçin Nasıl Masaj Yapılmalı?

Burun ameliyatında ne kadar dikkatli bir teknik kullanılsa da ameliyat sonrasında az veya çok bir ödem gelişir. Bu ödem zaman içinde giderek azalan bir ödemdir ve burun ameliyatlarından sonra masajın yeri çok tartışmalıdır.

Ödemin fazla olduğu ve yavaş iyileştiği düşünülüyorsa, masajdan yararlanılabilir. Özellikle burnun üst bölümündeki kemik alanda masaj, ödemin azalmasına yardımcı olabilir. Yanaktan burun köküne doğru, yumuşatıcı bir kremle yapılan masaj bu alanda biriken lenf sıvısının dağılmasına yardımcı olur. Burun estetiği sonrası masaj günde 2-3 kez, birkaç dakikayı geçmeyecek şekilde uygulanırsa daha yararlıdır. Agresif masajlar şişliğin artmasına yol açabilir ve önerilmez.

İlgili konu: Burun Ameliyatı ile Nefes Alma Zorluğu Giderilir mi?

Masaj burun ucunda pek işe yaramaz ve bu bölgenin şekillenmesine bir katkısı yoktur. Masajın yararlı olduğu bir diğer alan, eğri burunlarda kas ve yumuşak doku çekintilerini kontrol etmek içindir. Uzun yıllar eğri burun ile yaşamış kişilerde, eğri tarafta kaslarda kısalık söz konusu olabilir ve masaj ameliyattan sonra şeklin korunmasına yardımcı olabilir.

Bacakta Kılcal Damarlar İçin Estetik Tedavi

Bacakta kılcal damarlarla ilgili bir tedaviye girişmeden önce, bacağın toplar damar sisteminde önemli bir sorun olup olmadığı incelenmelidir. Bu periferk damar cerrahisi uzmanının işidir ve muayenenin yanısıra damar akımını inceleyen Doppler tekniklerini gerektirebilir.

İlgili konu: Bacak İçin Yağ Aldırma Ameliyatı Yaptırmalı mıyım?

Toplar damar yetersizliği yoksa ve kılcal damarlar varsa ince olanları için lazer tedavileri kullanılabilir.

Belli bir çapın üzerindeki damarlar için ise damarı tıkayan enjeksiyonlar planlanabilir.

Lazer ile kılcal damar tedavisi çok seanslı bir uygulamadır. Uygulama yapılan damarların bir bölümü tekrar tedavi gerektirebilir. Lazer tedavisi son yıllarda kılcal damarların estetik açıdan yok edilmesinde altın standart olmuştur.

İlgili konu: Yüzdeki Kılcal Damarlar İçin Estetik Tedavi Mümkün mü?

Meme Protezleri Arasındaki Farklar, Hangisi Daha İyi?

Meme protezleri genellikle silikon bir kılıf içinde, yine silikon bir jelden oluşan yapılardır. Bu jel medikal özellikte ve standartlarda üretilen ve kalite kontrolü yapılan silikondan oluşur.

Silikon içeriğin akışkanlığına göre daha zayıf veya daha güçlü kohesivite gösteren protezler vardır. Kohesivite arttıkça jel youğunlaşır ve biçimini akışkan olanlara göre daha iyi korur. Son yıllarda, daha yoğun jel içeriğine sahip ve yüksek kohesiv veya form stabil protezler denilen protezleri daha çok tercih ediyoruz.

İlgili konu: Meme Ameliyatında Kullanılan Silikon, Kanser Yapar mı?

Bunun önemli bir nedeni de, yüksek kohesiv protezlerin anatomik (göz yaşı damlası) biçimde protez üretilmesine olanak vermesidir. Anatomik protezler, genç ve doğum yapmamış hastalarda öncelikli tercihim olmuştur. Daha doğal duruşlarının yanı sıra, yoğun jel içerikleri nedeniyle kapsül kontraktürü gelişme olasılığı bunlarda daha azdır.

Protezin yüzeyinin pürtüklü olması da, düz yüzeyli protezlere kıyasla daha çok tercih edilmektedir. Doku ile protezin daha sıkı tutunmasına izin veren protezlerde de kapsül gelişmesi olasılığı daha azdır.

Yuvarlak protezlerin tercih edildiği durumlar genellikle memenin üst bölümünün daha belirgin olarak doldurulmasının arzu edildiği durumlardır.

Tüm meme ameliyatları için doğru ve geçerli tek bir protez tipinden söz edemeyiz. Muayene ve ölçümler sonrası beklentilere göre en doğru protez tipine karar verilir.

Kaş Arası Dolgu/Botox Tedavisi Ne Kadar Zaman Sonra Tekrarlanmalı?

Kaş arasındaki çizgilere botox ve dolgu tedavisi ayrı ayrı veya bir arada oldukça etkilidir. Botox, özellikle dinamik çizgiler dediğimiz ve kaşları çatınca oluşan derin çizgilerin oluşumunu engellerken, normal duruşta mimik yapmadan da belirgin olan çizgilerin kamufle edilmesi ve doldurulmasında dolgular tercih edilir.

Yerleşmiş ve belirgin çizgiler varsa botox ve dolgu tedavileri birlikte ele alınır. Botox kas gücünü azaltır, dolgu ise yerleşik çizgiyi siler. Bu durumda sorulabilecek 2 soru önemlidir.

1. Hem botox hem dolgu yapılacaksa bu nasıl planlanır?

Ayrı ayrı yapılacaksa önce botox yapılır, birkaç hafta beklenir ve çizgilerin ne kadar kırıldığına bakılır. Kalan çizgiler için dolgu uygulaması yapılır. Uygulama aynı anda yapılacaksa, sigara içen yani doku dolaşımı bozuk kişilerde dikkatli olmalıdır. Bu bölgedeki damarların tıkanması veya daralması, kaş arasında yara ve doku kaybına yol açabilir. Böyle bir bulguyla karşılaşıldığında dolgunun alandan uzaklaştırılması için enzim enjekte edilmelidir.

İlgili konu: Botoksun Etkisi Ne Kadar Sürer, Tekrar Ne Zaman Yapılmalı?

2. Bu uygulamaların hangi aralıklarla uygulanmalıdır?

Botox için önerilen uygulama aralığı 6 ayda birdir. Dolgu ise daha uzun etkilidir. Yılda 1 dolgu uygulaması gerekebilir. Bazı kişilerde dolgu çok daha uzun süreler etkisini sürdürebilir. Bu bölgede en çok tercih edilen dolgular HA dolgularıdır.

Genellikle 10-12 ay etkin oldukları düşünülse de tekrarlanması çizgi oluşmaya başlandığında gerçekleştirilir. Bu süre bazen 2 yılı bile bulabilir.

Kalın Burun Derisi ve Burun Estetik Ameliyatı İlişkisi

Kalın burun derisi olanlarda burun estetiği ameliyatı sonrası iyileşme daha uzun bir zaman gerektirebilir. Özellikle burun ucu derisinin kalın olması hem bazı avantajlara sahiptir, hem de bazı dezavantajları içinde barındırır. Avantajı, kıkırdaklarda yapılan işlemler sırasında oluşabilecek hafif asimetrileri veya olumsuzlukları gizleyebilir olmasıdır. Aşırı ince bir burun ucu genellikle oluşturulamaz. Burun estetiği olunduğuna dair bulgu daha nadirdir.

Dezavantajlarına gelince, burun ucuna istenilen şeklin verilmesinde kısıtlamalara yol açabilir. Genellikle deri tek başına kalın değildir, buna deri altı yağ dokusunun fazlalığı ve kıkırdaklarda zayıflık eşlik edebilir.

İlgili konu: Deviasyon ve Konka Tedavisi

Kalın burun derisine sahip olanlarda ameliyat sonrası burun ucu şişliğinin azalması daha uzun bir süreci gerektirir. Bunun tek nedeni derinin kalın olması değildir. Burun ucu kıkırdaklarının zayıflığı nedeniyle burun ucuna şekil vermek için destek kıkırdakları yerleştirmek için yapılan girişimler de görece daha fazla şişliğe yol açabilir.

Özetle, burun derisinin kalın olması ameliyata ve iyi sonuç almaya engel değildir. İnce derisi olanlara kıyasla iyileşme sürecinin daha uzun olacağının ve beklenen sonucun alınmasının zaman alacağının bilinmesi gerekir.

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 37. Kurultayı

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin 37. Kurultayı geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleştirildi.

Yabancı konuklar ve ülkemizden çok sayıda katılımcıyla gerçekleştirilen kongrede Dr. İsmail Kuran, Meme Protezlerinde Güncel Gelişmeler, Burun Estetiği ve Meme Küçültme alanlarındaki deneyimleri ile ilgili üç konferans verdi.

Katılım ve ilgilinin yüksek olduğu kurultayın bilimsel düzeyi yüksek, sosyal açıdan da zengindi. Düzenlemede emeği geçen herkese teşekkürler.