Long Time Liner Kalıcı Makyaj

Doğal ve kalıcı bir makyaj sağlayan LTL Contour Makeup ile küçük kusurlarımız kolayca kapatılıyor, doğal görünümüzü kaybetmeden daha canlı kaş, dudak ve göz çizgilerine sahip oluyoruz.

İki saat içinde doğal ve kalıcı bir makyaj sağlayan LTL Contour Makeup, mevcut en gelişmiş mikropigmentasyon tekniği ile yapılmaktadır. Dövme tekniği ile yapılan ve kalıcı makyajdan farklı olarak acısız, yara ve kanama olmadan uygulanabililen bir tekniktir ve işlem sonrasında kabuk oluşmaz. Ayrıca bu teknik cildin üst katmanı olan epidermiste uygulandığı için cildin kendini doğal yenileme süresi olan bir ile iki yıl sonunda kaybolmaya başlıyor.

Long Time Liner, bitki ve minerallerden elde edilen %100 steril boya içeriğinden dolayı oldukça sterildir. Kullanılan pigment renklerinde ağır metaller ve gliserin bulunmamaktadır. Bundan dolayı anti-alerjik olup kozmetik ürünlerine alerjisi olanlar için de sağlıklı bir seçenektir.

Boyalarımız CE belgelidir. Alerjik reaksiyonu yoktur. Kaş, göz ve dudak bölgelerinde uygulanabilmektedir. Bu yöntem ile sahip olduğumuz doğal hatlar belirginleştiriliyor. Öte yandan doğuştan gelen rahatsızlıklar ya da sonradan yaşanan kazalar nedeniyle yüzün kaş ve dudak bölgesindeki hatları da düzeltmeye yardımcı oluyor.

KAŞ UYGULAMASI: İnce ve seyrek olan kaşlarda, kendi kıl rengine uygun renk seçenekleri ile kıl tekniği uygulanarak gürleştirilebiliyor. Ayrıca şekil bozuklukları düzeltilebilmektir.

GÖZ UYGULAMASI: Kirpik dibi uygulamaları gözlere derinlik kazandırdığı gibi kirpiklerin daha yoğun ve gür görünmesini de sağlıyor. Ayrıca liner işlemlerinde gözün düşük görüntüsü de giderilebilmektedir.,

DUDAK UYGULAMASI: Kontür bozukluklarından dolayı oluşan şekil bozukluklarını düzelttiği gibi iç kısmına yapılan renklendirme ile daha düzgün hatlara ve şekle sahip olunması sağlanabilmektedir.

KİMLERE UYGULANIR?

– Kaş, göz ve dudaklarda doğal görünümlü makyaja sahip olmak isteyen herkes, – Hareketli yaşam içerisinde makyaja ayrılan zamandan tasarruf etmek isteyenler,
– Kozmetik ürünlere alerjisi olanlar,
– Radyoterapi ve kemoterapi görmüş hastalar,
– Hamileler
– Kaza sonucu kaşında, dudağında oluşan hat bozukluklarını düzelttirmek isteyenler.

Betül Mehrioğlu

Liposuction Sonrasında Vücutta İz Kalır mı?

Liposuction vücutta istenen değişiklikleri yaparken iz bırakmayan, uygun olgularda çok iyi sonuç veren bir teknik.

Genellikle çok küçük kesilerden girilerek işlem yapıldığı için giriş noktalarında bir süre kırmızılık olabilir. 2-3 mm çapındaki bu kızarıklıklar zamanla azalır ve yerini belli belirsiz sedef renğinde lekelere bırakır. Küçük olduğu için fark edilmeyen bu lekeler özellikle kıvrım noktalarına yerleştirilmişse daha da az dikkati çeker.

İlgili konu: Liposuction’da En Fazla Ne Kadar Yağ Alınır?

Liposuction ile birlikte germe işlemleri (karın germe, bacak germe ve kol germe) yapılmışsa durum tamamen farklıdır. Bu ameliyatlar geniş kesi gerektiren ameliyatlardır ve uzun izlere yol açarlar.

Her İki Eline Nakil Yapılan Çocuk Spor Yapmaya Başladı

Plastik cerrahların yetişmeleri sırasında yoğun olarak rekonstrüktif cerrahi ile uğraştıkları kamuoyunda pek iyi bilinmez. Deri nakillerinden, doğumsal anomalilerin onarılmasına ve vücudun çeşitli yerlerinde mikrocerrahi uygulamalarına kadar çok geniş bir alanda ameliyatlar plastik cerrahlar tarafından yapılır.

Son yıllarda, gelecekte daha yaygınlaşması beklenen el, yüz nakilleri gibi ameliyatlar daha çok duyulur ve uygulanır oldu. Peş peşe yapılan ameliyatlardan sonra, şimdi daha çok bekleme döneminde olduğumuzu söyleyebiliriz.

İlgili konu: Deri Tümörleri ve Plastik Cerrahi ile Tedavileri

Bu konudaki en büyük sıkıntı, bu tür doku nakli yapılanlarda standart bir seyir olmaması, bazen bağışıklık sisteminden kaynaklanan doku reddi durumunun ortaya çıkması ya da enfeksiyonlar gibi nedenlerle oluşan sorunlardır. Bunlar ve bazı teknik nedenlerle yüz ve kol nakilleri sınırlı sayıda uygulanmaktadır.

Fotoğrafta görülen çocuk 9 yaşında, her iki el nakli yapılan Amerikalı Zion Harvey’e ait. Zion’a iki el nakli yapılmasını takiben tam 1 yıl sonra topla atış yaparken çekilen bu resim, saatlerce süren operasyon çabasının ve bir yılı bulan rehabilitasyon sürecinin değerini ortaya koymaktadır. Bu tür nakiller olmasa iki eli olmadan insanların yaşayabilecekleri zorlukları tahmin etmek zor olmasa gerek.

Burun Etindeki Şişlik Nasıl Giderilir?

Burun eti solunum açısından çok önemlidir. Solunum sırasında, burundan geçen havayı ısıtır, nemlendirir, tozlarından arındırır . Tam bir filtre görevi görür. Burun fonksiyonları açısından bu kadar yararlı olan burun etleri, çeşitli nedenlerle aşırı büyüyecek olursa hava geçişini azaltarak solunum zorluğuna yol açabilirler.

Burun etlerini büyüten nedenler alerjik, enfeksiyon vb olabilir. Bazen burun içindeki kıkırdağın eğriliği bir tarafı daraltırken, genişleyen alanı o tarafın burun eti doldurabilir.

İlgili konu: Burun Ameliyatlarında Morluk Önlenebilir mi?

Burun etindeki şişliklerin tedavisinde öncelikle ilaç tedavileri kullanılır. Düşük doz kortizon içeren spreyler, antihistaminik tedavileri düzenli kullanıldığında sorunu azaltabilirler.

İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda lazer veya radyofrekans ile burun etlerinin küçültülmesi gündeme gelir. Basit girişim sayılabilecek bu uygulamalarda, amaç burun etinin ısı ile büzüştürülmesi ve hava pasajının açılmasıdır. Bu uygulamalar etkilidir, ancak zaman zaman tekrar edilmeleri gerekebilir.

Bir sonraki aşama; burun etinin veya içindeki kemiğin cerrahi olarak küçültülmesidir. Anestezi altında ve biraz daha agresif olan bu uygulamaların etkinliği gösterilmiştir.

Eskiden burun etinin tam olarak çıkarıldığı cerrahi uygulamalardan sonra, hava yolu tamamen açık olmasına karşın kişinin nefes alıp alamadığını algılayamaması ile karakterize ve son derece rahatsız edici solunum zorlukları başlamış ve çözümü pek mümkün olmayan bu komplikasyon nedeniyle bu uygulamadan kaçınılmıştır.

Burun Ameliyatı Sonrası İz Kalır mı?

Burun ameliyatlarında, temel özellik, burunun kıkırdak ve kemik yapısında yapılacak değişikliklerle burnun şeklini estetik açıdan iyileştirmek ve aynı zamanda fonksiyonlarını korumak ve geliştirmektir. Bu işlemleri yaparken kıkırdak ve kemiklere ulaşmak için yapılan kesiler tümüyle burun içinden yapılabilir. Kapalı teknik olarak adlandırdığımız bu teknikte, kesi vardır ama burun içindedir. Alternatif olarak burnun kolumella olarak adlandırdığımız, her iki burun deliğini ayıran orta direğinde 2-3 mmlik bir kesi yapılırsa işlem, açık teknik olarak adlandırılır. Açık teknikte de burun içinde kesiler yapılır, ancak kolumelladaki kesi dışardan, özellikle de baş havaya kaldırıldığında alttan görülebilecek bir pembelik yaratır.

Zaman geçtikçe, açık teknikte, kolumellada oluşan kızarık iz giderek solar. 6. ay ile 1. yıl civarında oldukça soluk ve pek fark edilmeyecek düzeye gelir. Kesi düzgün planlanmışsa, iyileşme sürecinin sonunda rahatsızlık vermeyecek düzeydedir.

İlgili konu: Ameliyatsız Burun Estetiği

Kapalı ve görünür iz bırakmayan ve kapalı olarak adlandırılan teknik, rinoplasti ameliyatlarının ilk bulunduğu yıllardan beri uygulanan tekniktir. Açık teknik ise 1980’lerden sonra, özellikle burun ucu anatomisinin ayrıntıları ortaya çıkınca daha rafine işlemler yapabilmek için geliştirilmiştir. Açık teknik ile öğrenilen bazı uygulamalar ise zamanla, kapalı tekniklere adapte edilmiş ve kolumella kesilmeden de yapılabilir hale gelmiştir.

Günümüzde, açık veya kapalı teknikle çok iyi sonuçlar almak ve rahatsız edici bir iz yaratmadan ameliyatı gerçekleştirmek mümkündür.

Deri Tümörleri ve Plastik Cerrahi ile Tedavileri

Ülkemiz çok güneş alan bir bölgede yer almakta. Güneş ise rüzgarla birlikte deri tümörlerinin birçoğunda en önemli etken. Bu nedenle ozon tabakasındaki incelmenin de etkisi ile deri kanserlerine her yıl daha çok rastlıyoruz.

Deri tümörleri ciddiyetlerine göre Basal hücreli Karsinom, Yassı Epitel Hücreli Karsinom ve Malign Melanom olarak sınıflandırılabilir. Basal Hücreli Karsinom en sık görülen ancak en hafif deri kanseri formudur. Vücudun başka yerine yayılma potansiyeli taşımayan (büyük oranda) bu kanserler bulunduğu yerde büyüyerek doku tahribine yol açabilir. Basal Hücreli Karsinom çevresinde birkaç mm’lik sağlıklı deri ilave ederek çıkarılabilirse tedavi tamamlanmış olur.

İlgili konu: Güneşlenirken Cilt ve Deri Hastalıklarından Korunmak İçin Ne Yapmalı?

Yassı epitel hücreli karsinomlar, basal hücreli karsinomlar kadar masum değildir. Daha geniş bir cerrahi işlem gerektirirler. Çıkarılmaları sırasında sağlıklı deriden 0,5-1 cm kadar doku alınması gerekir. Vücudun başka yerlerine yayılma ihtimalleri vardır. Bu nedenle, bölgeyi drene eden lenf bezlerinin incelenmesi gerekir. Özellikle, büyük lezyonlarda lenf bezi tutulumu daha çok beklenir. Lenf bezi tutulumu varsa, lenf bezlerinin temizlenmesi, gerekirse kemoterapi, radyoterapi uygulanması söz konusu olabilir.

Deri tümörleri içinde en çok korkulanı Malign Melanomdur. Ben kanseri olarak da adlandırılan Melanomlar erken tedavi edilirlerse sonuçlar iyidir. Geç dönemde hızlı yayılırlar.

Deri tümörlerinin tedavisinde plastik cerrahi teknikleri, doku kaydırma, ilerletme, deri nakli veya uzak bir bölgeden doku taşınmasına izin veren serbest flep uygulamaları kullanılabilir. Tümörün yeri, büyüklüğü ve özellikleri hangi tekniğin kullanılabileceği konusunda belirleyicidir.

Liposuction Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Liposuction çok genel bir tabir; çene altına yapılan basit bir yağ alma işlemi de, neredeyse tüm vücuda uygulanan yaygın bir işlem de aynı adla anılıyor. Şüphesiz bu iki işlem iyileşme süreci ve nelere dikkat edileceği konusunda birbirinden çok farklı işlemler.

Öncelikle tüm liposuctionlar için ortak noktalara bakalım; bölgenin erken dönemde bir travmaya uğramaması, korunması, aşırı sıcağa maruz bırakılmaması önemli. Bölgeye alınacak bir travma, şişliğin artmasına ve iyileşmenin uzamasına yol açabilir. Erken dönemde, ameliyat bölgesini dinlendirmek, soğuk uygulamaları yapmak, bölgeyi kavrayan bir giysi veya bandaj kullanmak fayda sağlar. Özellikle ilk 2 günü dinlenerek geçirmekte büyük yarar var. İlk 2 gün tüm ameliyatlar için inflamasyon dönemi dediğimiz hormonal ve metabolik açıdan karışık bir dönem. 3. gün ile birlikte vücutta dengeler oturmaya başlıyor ve ödem azalıyor.

İlgili konu: Liposuction’da En Fazla Ne Kadar Yağ Alınır?

Çok yaygın ve geniş alanlarda uygulanan ve büyük miktarlarda yağ alınan durumlarda, iyileşme sürecinin daha uzun ve daha zahmetli olacağını unutmamak gerekir. Litrelerce yağ alınan bir durumda, hem oluşan doku ödemi daha fazla olmakta, hem de bu ödemin dağılabilmesi için vücudun harcayacağı efor artmakta, dolayısıyla ödemin geçmesi için gereken zaman da artmaktadır.

Liposuction vücuttaki yağ dağılımının kontrolünde etkili ve çok yaygın bir cerrahi uygulamadır. Planlanan işlemin detaylarını, size özel iyileşme süreci bilgilerini öğrenerek ameliyata girilmesi, ameliyat sonrasında nelere dikkat edeceğinizin bilinmesi için şarttır.