Kadın memesi anatomik olarak incelendiğinde, deri altında yağ dokusu ve meme bezinden oluşan süt kanalları, lenf damarları, duyu sinirleri ve damarlardan oluşan zengin bir ağa sahip, oldukça kompleks bir yapıdan söz edebiliriz. Özellikle kişiden kişiye ya da aynı kişide yaştan yaşa, memenin yağ ve meme bezi içeriği değişkenlikler gösterir. Genellikle genç erişkinlerde meme dokusu, meme bezinden zengin bir yapıya sahipken, yaş ilerledikçe ya da kilonun artışıyla birlikte yağ dokusundan daha zengin bir meme yapısına ulaşılabilir.
Memenin yağ ve meme bezi içeriklerinden bağımsız olarak, genetik nedenler ve kişisel özelliklere göre memede kist adını verdiğimiz, içi sıvı dolu oluşumlara rastlamak mümkündür. Yapılan ultrason çalışmaları ve mamografik görüntüler, kadınların birçoğunda fibrokistik meme adını verdiğimiz, meme bezi içinde irili, ufaklı çok sayıda kistin varlığını gösteren bir durumun pek de nadir olmadığını göstermiştir.
İlgili konu: Meme Ameliyatından Sonra Fazla Kilo Alma ya da Verme Durumu
Memede kistler tek başına kişiyi alarme eden, önemli bir sağlık sorunu olarak kabul edilmezler. Kistlere kıyasla solid yapılar dediğimiz, içi yoğun dokuyla kaplı oluşumlar, genellikle meme açısından daha çok dikkati çeken ve takip edilmesi gereken oluşumlardır. Radyolojik olarak memenin incelenmesinde karşımıza çıkan görüntülere göre bir sınıflama yapılmaktadır.
Birads başlığını taşıyan bu sınıflamada birden üçe kadar yapılan derecelendirmede görülen sorunlar ve memenin fibrokistik bir yapıya sahip olması, estetik meme ameliyatı olması açısından bir engel teşkil etmez. Memeye yapılacak küçültme ya da büyütme tarzındaki ameliyatlar genellikle fibrokistik yapıyı olumsuz yönde etkilemezler. Ancak memede gerçekten takibi gereken ve riski yüksek bir oluşum söz konusuysa, meme estetiği ameliyatı yapmadan önce, bu oluşumun gerçekten ne olduğunu saptamaya dönük iğne biyopsileri ya da bu dokunun çıkarılarak tahlile yollanması yönünde bazı adımlar atılabilir.
Memede kist olması, estetik meme ameliyatı olmaya engel değildir. Önemli olan bu kistik oluşumların, herhangi bir tehlike içerip içermeyeceğinin, ameliyattan önce radyolojik olarak ortaya konması ve ameliyattan sonraki takiplerde de ameliyattan önce yapılan radyolojik görüntüleme tekniklerinin bir kriter olarak bir kenarda tutulmasıdır.