Üst Çene Ameliyatları Kimlere Yapılır?

Alt ve üst çene, üzerine dizilen dişlerle beslenme sırasında çok önemli bir fonksiyon yerine getirirler. Çenelerin konumu ve birbiriyle ilişkileri diş kapanımının sağlıklı olup olmayacağını belirleyen en önemli gösterdedir.

Hafif alt ve üst çene uyumsuzluklarında, dişlerde görülen çapraşıklık veya düzensizlik ameliyata gerek kalmadan ortodontik tedavilerle düzeltilebilirken ileri derecede gelişim geriliği veya fazla gelişmiş çenelerde küçültme, büyütme, konum değiştirme ameliyatları yapılması gerekebilir.

İlgili konu: Çenede Kayma İçin Estetik Ameliyat

Üst çenede yapılacak ameliyatlar geri veya ileri alma, saat yönü veya aksine kaydırmalar olarak tanımlanabilir. Bu ameliyatlardan önce çene kalıpları alınır ve kalıplar üzerinde yapılması gerekenler planlanabilir.

Ameliyata hazırlık olarak ortodontik tedaviler planlanabilir ve bunlar dişleri yapılacak işleme göre hazırlar. Bu süreç zaman alabilir ve ameliyattan sonra da sürdürülmesi gerekebilir.

Lipoliz Tedavisi ile Ne Kadar Kilo Verilebilir?

Lipoliz bir enerji türüyle yağların eritilebilmesi esasına dayalı bir tekniktir ve vücudun sorunlu birçok yerinde kullanılabilir. Diyet ve egzersiz ile zayıflatılamayan alanlarda çoğu zaman lazer yardımıyla ve ince probları zayıflatılacak alana sokarak yağı eritip sonra çekerek, kısaca cerrahi olarak kullanılabileceği gibi, dışarıdan verilen düşük enerjili lazer ile birkaç seansta ve ameliyatsız olarak zayıflama sağlanabilir.

Şüphesiz bu yolla sağlanabilecek zayıflama miktarı sınırlıdır. Cerrahi olanda vücudun % 8’inden fazlası alınamaz. Cerrahi olmayan uygulamalarda ise bu oran çok daha küçüktür. Bu nedenledir ki lipoliz tekniğini bir zayıflama tekniğinden çok bölgesel fazlalıklardan kurtulmak için kullanmak daha doğrudur.

İlgili konu: Ani Kilo Veren Kişilerde Estetik Ameliyatla Sarkıklık Gidermek

Bu bölgeler daha çok bel, karın, basen, bacak içi, diz içi, kol ve çene altı bölgeleridir. Bu bölgelerde yoğunlaşmış yağ dokusunun azaltılması ile kontür daha iyi hale getirilebilir.

Ameliyatsız lipoliz de, dışarıdan verilen lazer enerjisi yağı erittiği zaman bu yağın ve artıklarının vücuttan metabolize edilmesi karaciğer ve böbrekler yoluyla olmakta, bu süreç içinde kan yağlarında ciddi yükselmeler olabilmektedir. Metabolik olarak vücudun yükünün artmaması için ameliyatsız lazer uygulamaları çok seanslı ve aralıklı olarak uygulanmalı ve kan yağları kontrol edilmelidir.

Elmacık Kemiği Dolgusunun Etkisi Ne Zaman Geçer?

Elmacık kemiğinin dolgunluğu bir ölçüye kadar gençlik ve dengeli bir yüzün ifadesidir. Oji hattı denilen profil çizgisinde, elmacık kemiği bölgesinin belirgin ve konveks olması, altında ise konkav bir hatla devam etmesi daha genç ve diri bir görüntünün işaretidir.

İlerleyen yaşlarda, yanak ve dudağa doğru yığılan doku elmacık kemiği üzerindeki dolgunluğun kaybına yol açar ve yüz yassılaşır. Bu nedenle, elmacık kemiğinin dolgunlaştırılması için çeşitli ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemler uygulanır. Bunların en yaygın olanları Hyalunorik asit, hidroksiapatit ve yağ enjeksiyonları ile yapılan işlemlerdir.

Ofis şartlarında, Hyalunorik asit (HA) en sık uygulanan dolgu maddesidir. Pratik ve etkindir. Daha yoğun içerikli HA dolguları (Volift, Voluma gibi) uygulandığında etkisi 10-12 ay kadar surer.

İlgili konu: Yanak İnceltme Nasıl Yapılır, Kimler Yaptırmalı?

Ofis şartlarında uygulanabilen Hidroksiapatit (Radiesse) kemikte bulunan bir maddenin enjeksiyon halidir. Bu dolgu, derine uygulanan ve enjeksiyonu biraz daha zor olmakla birlikte etkisi daha belirgin ve etki süresi 2-2,5 yıl kadardır. Bazen kızarıklık ve ağrı gibi geç dönem reaksiyonları görülebilir.

Bir diğer uygulama ise, vücudun bir yerinden alınan yağ dokusunun elmacık kemiği bölgesine enjeksiyonudur. Küçük olsa da, bir cerrahi müdahaledir, lokal anestezi altında uygulanabilir. Bu teknik, en etkin ve etki süresi en uzun tekniktir. Enjekte edilen yağın bir bölümünün bir aşı gibi o bölgede tutunması ve etkisini hep sürdürmesi beklenir. Zaman içinde etki azalırsa işlemler tekrarlanabilecek işlemlerdir.

Ameliyat Öncesi Burnun Nasıl Görüneceğini Bilebiliyor muyuz?

Burun ameliyatı estetik nedenlerle yapılan ve milimetrelerin önemli olduğu bir ameliyattır.

Yıllardır, ameliyattan sonra burnun nasıl görüneceği ile ilgili bir fikir verecek çalışmalar yapılır. Fotoğraf üzerinde düzeltmeler, alçı kalıplar ve simulasyon çalışmaları son yıllarda yerini bilgisayar çalışmalarına bırakmıştır.

İlgili konu: Burun Ameliyatlarında Morluk Önlenebilir mi?

Bu konuda doruk noktası son zamanlarda kullandığımız 3 boyutlu resim çalışmalarıdır. Burada oldukça yüksek bir teknoloji kullanılarak senkronize edilmiş 6 kamera ile çekilen resimler gelişmiş bir uygulama yardımı ile 3 boyutlu görüntüye dönüştürülür ve bu görüntü üzerinde yapılan değişiklikler ile ameliyatın yaratacağı etki yine 3 boyutlu olarak gösterilmeye çalışılır.

Burun ameliyatları öncesinde yapılacak değişiklikleri göstermede en etkili yol Vectra 3D sistemi ile yapılan çalışmalardır.

Meme Ameliyatı Sonrası Nasıl Masaj Yapılmalı?

Birçok meme büyütme ameliyatından sonra kontrol sonrasında zaman zaman karşılaştığımız bir durumdur. Nasıl masaj yapılacağı sorulur. Meme ameliyatları sonrası masaj yapılması oldukça eski bir uygulamadır ve günümüzde çok tartışmalıdır.

Son yıllarda yaygın olarak kullandığımız yoğun silikon jel içeren meme protezleri aynı zamanda pürtüklü bir yüzeye sahiptir. Pürtüklü yüzey protezin çevresini saran dokuyla bütünleşmesine yardımcı olur. Bu bütünleşmenin gerçekleşmesi birkaç ayı alır. O yüzden ameliyattan sonra ilk birkaç ay aşırı egzersizlerden kaçınıldığı gibi protezin çevresiyle bütünleşmesini engellememesi için masaj yapılması da istenmez.

İlgili konu: Meme Estetiğinde Kullanılan Silikon Patlar mı?

Bu konsepti bilmeyen ve pürtüksüz protezlerin kullanıldığı ve masajın yaygın bir pratik olduğu dönemde ameliyat olmuş hasta yakınları masaj konusunda telkinlerde bulunur. Bu telkinlere aldırış etmemek gerekir.

Kohesif-yoğun içerikli protezlerle erken dönemde masaj yapmak, protez ile çevre doku arasındaki bağlantıları koparabilir ve sıvı birikmesine yol açabilir. Bu da istenmeyen şişliklere yol açabilir.

Ameliyat sonrası takip döneminde masaj gereken nadir durumlar vardır ve bunları doktorun önerisi üzerine yapmak doğru bir yaklaşımdır.

Thermage Estetik Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

İsmail Kuran ile yapılan bu röportaj Habertürk gazetesinde yayınlanmıştır.

• 35 yaş sonrası kadınlar günümüz estetik teknolojisi ile ameliyatsız gerçekleşen hangi tür uygulamalardan yardım alıyor?

Günümüzde, özellikle kadınlar daha güzel, genç ve dinamik görünebilmek için ameliyatsız tekniklere büyük ilgi göstermektedirler. Dolgu ve toksinler dışında gelişen teknolojiler arasında en çok dikkati çeken uygulamardan biri Thermage ‘dır. Fraksiyone laser , kök hücreden zenginleştirilmiş enjeksiyonlarda ameliyatsız uygulamalara eklenebilecek tekniklerdir.

• Bu uygulamalar ameliyatın yerini tutuyor mu?

Ameliyatların genel olarak etkinliği daha belirgin olmakla birlikte, iyileşme süreleri, iş günü kayıpları, oluşan şişlik ve morluk gibi nedenlerle hastalar tarafından tercih edilme sıklıkları daha azdır. Ameliyatsız teknikler arasında dolgu ve toksin uygulamaları hemen etkilidir . Yüksek teknolojili cihazlar ve ve özellikle thermage yüksek etkinliğinin yanısıra gündelik hayatı olumsuz etkilemeyen bir teknikler olması nedeniyle kolaylıkla tercih edilmektedir. Fraksiyone lazerler ise 3-4 gün kadar yüzde kızarıklık, soyulmaya yol açabilirler.

• Ameliyata karşı olan ve cerrahiden korkan kadınlar yüz ve vücutlarının hangi bölgelerinde bu cihazlar sayesinde yüz güldüren sonuçlar alıyorlar?

Thermage yüzde özellikle alt yüz ve üst boyun bölgesinde oldukça etkilidir. Çene hattını keskinleştirir. Kırışıklıkları azaltır. Üst göz kapağında da etkinliği vardır. Vücutta, kol ve üst bacak içinde derinin toparlanmasına, karında sıkılaşmaya, kalça ve bacaklarda selülitin bir ölçüde iyileştirilmesine yardımcı olur.

Fraksiyone lazer ise deri yüzeyinin yenilenmesi ve ince kırışıklıkların azaltılmasında etkilidir. Bu nedenle, yüz ve dekolte bölgesinde yaygın bir şekilde kullanılır.

• Bu tür teknolojilerin son yıllardaki kullanım oranları ile bilimsel istatistikler var mı?

Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Derneğinin istatistiklerine göre son yıllarda ameliyatsız yöntemlerin uygulanmasındaki artış hızı ameliyatlı yöntemlere göre 8-9 kat daha fazladır. Bunda bu tekniklerin etkinliğinin kanıtlanmış olması ve iyileşme süreçlerinin hızlı oluşunun büyük payı vardır.

• Bu cihazlar içinde en etkililerinden olduğu belirten “Thermaperfect” nedir? Nasıl bir prensiple çalışır?

Radiofrekans teknolojisi ile çalışan thermaperfect, güvenlik parametreleri yüksek tutulmuş, istenilen derinlikte derinin bağ dokusunu veya daha derin dokuları RF ile ısıtarak etki eder. Kollajen ve elastin liflerinin boylarını kısaltarak germe etkisinin yanısra yeni kollajen oluşumunu da tetikler.

• Uygulama özellikle hangi yaş gruplarına önerilir?

35 yaşından sonra deride gevşeme ve sarkma şeklinde başlayan gelişmeleri erken dönemde geriletmek için bu teknolojiler kullanılabilir. Yaşlanma süreci genetik, çevresel faktörler, yaşam alışkanlıkları ve beslenme ile çok ilintilidir. Bu nedenle kesin bir yaş belirtilmeden kişinin muayene edilmesi ile karar vermek daha doğru olacaktır.

• Uygulamanın yüz ve vücutta en etkili olduğu bölgeler nerelerdir? (Maddeler halinde yazınız lütfen. Kutu olacak.)

Thermage yüzde özellikle alt yüz ve üst boyun bölgesinde oldukça etkilidir. Çene hattını keskinleştirir. Üst göz kapağında da etkinliği vardır. Vücutta, kol ve üst bacak içinde derinin toparlanmasına, karında sıkılaşmaya, kalça ve bacaklarda selülitin bir ölçüde iyileştirilmesine yardımcı olur.

• Uygulamanın önerilmediği kişiler kimlerdir?

İleri derecede sarkma , gevşemesi olan yaşlı yüzlerde bu uygulama tek başına yeterli olamaz. Bu olgularda cerrahiyi tercih etmek, hasta kabul etmiyorsa sınırlı katkı sağlayacağını belirterek ve dolgu toksin uygulamaları ile birleştirerek uygulamak doğru olur. Kalp pili olanlar, o sırada aktif kemoterapi, radyoterapi gibi kanser tedavisi görenlere bu teknik uygulanmaz.

• Uygulama öncesi adımlar nelerdir?

Şikayetlerinizi ve beklentilerinizi doktorla paylaşmanız, varsa tıbbi sorunlar ve kullandığınız ilaçları doktorunuza bildirmeniz gerekir. İşlemi ve süreci dinledikten sonra uygulama örneklerini ve sonuçlarını da görmek isteyebilirsiniz. İşlwmi yaptırmaya karar verdiğinizde özel bir hazırlık dönemi yoktur ve işlem ofis şartlarında gerçekleştirilir.

• Uygulamanın adımları nelerdir?

1. Rahat bir kıyafetle ve üzerinizde metal eşya bulunmadan uygulamaya gidiniz.
2. Genel bir temizlik yapıldıktan sonra uygulama bölgesi özel bir marker ile işaretlenir.
3. Cihazın bağlantıları yapılarak ve uygulama bölgesine jel sürülerek işleme başlanır.
4. Bölgesine göre işlem yaklaşık 1 saat surer. Geniş alanlarda bu süre uzayabilir.
5. İşlem sırasında uygulayıcı size hissettiğiniz ısı konusunda sorular soracaktır, bu uygulamanın etkinliği için doğru ayarların yapılmasını sağlar.
6. İşlem sonrası uygulama bölgesi temizlenir ve günlük yaşantınıza dönebilirsiniz.

• Uygulama sırasında acı, ağrı ve morarma ile karşılaşılır mı?

Uygulama sırasında , uygulandığı bölgede bir ısı ve hafif batma hissi beklenir ve bunu şiddetine göre ayarları yapılır. Morarma beklenmez, dayanılmaz bir acı olmamalıdır. Şiddetli bir ağrı hissedilirse uygulayıcıya söylenir ve RF şidddeti düşürülür.

• İşlemin ortalama süresi nedir ve etkisi ne kadar sürer?

Yüzde uygulama yaklaşık 1 saat surer. Vücut uygulamalarında bu süre , uygulanan bölgenin genişliğine göre uzayabilir.

• Günlük yaşama dönüş için belli bir zaman geçmesi gerekir mi?

İşlem biter bitmez günlük hayata , hatta işe bile dönülebilir. İşlem sırasında duyulan ısı ve batma hissi, işlem biter bitmez sona erer.

• Uygulama bir kereye mahsus mu yapılır yoksa tekrarına ihtiyaç var mıdır?

Uygulamanın üstünlüğü tek seanslı olmasıdır ve kısa aralıklarla tekrarı gerekmez. Etkinliği 2 yıl kadar surer. Bunu takiben tekrarlanarak azalan etki güçlendirilebilir.

• Etkisi ne kadarlık sürede ortaya çıkar?

Genellikle etkisi 2 hafta sonra kollajen değişiklikleri ile başlar, 3-4 ay içinde maksimum düzeye ulaşır. Ancak uygulama biter bitmez bazı hastalarda belirgin bir düzelme, deride tok ve gergin bir his olabilmektedir.

• En etkili olduğu bölge hangisidir?

Benim uygulamalarım arasında Thermage’ın en etkili olduğu bölge alt yüz ve üst boyun bölgesidir.

• İşlemi hangi uzmanlık dalından doktorların yapması gerekir?

Türkiye’de mevcut yasalar medikal estetik uygulamalarını Estetik Plastik, Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanları ve Dermatoloji Uzmanlarınca yapmasına izin vermektedir. Ancak, bu dallarda uzman olanların Thermage uygulama eğitimi almaları sağlıklı ve iyi sonuçlar alabilmeleri için gerekli önkoşuldur.

Meme Estetiği Hakkında Sık Sorulanlar

İsmail Kuran ile yapılan bu röportaj Posta gazetesinde yayınlanmıştır.

1) Meme estetiği için en iyi adaylar kimler?

MEME ESTETİĞİ İÇİN EN İYİ ADAYLAR 20’Lİ YAŞLARINDA OLUP MEMESİ GELİŞMEMİŞ, ASİMETRİK VEYA ÇOK KÜÇÜK KALMIŞ KİŞİLER OLABİLECEĞİ GİBİ ÖZELLİKLE DOĞUM SONRASI MEMELERİNDE SARKMA , BOŞALMA OLUŞAN KİŞİLER DE DAHA İYİ BİR GÖRÜNTÜYE KAVUŞABİLMEK İÇİN MEME ESTETİĞİNE ADAYDIRLAR.

2) En çok tercih edilen meme ameliyatı hangisidir?

GENÇLERDE MEME BÜYÜTME EN ÇOK TERCİH EDİLEN AAMELİYATTIR. BU YAŞ GURUBUNDA GELİŞİMSEL OLARAK AŞIRI BÜYÜMÜŞ MEME MEVCUT İSE MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI DA YAPILABİLİR.
DOĞUM YAPMIŞ VEYA ÇOK KİLO ALIP VERMİŞ 30’LU 40’LI YAŞLARINDAKİ İNSANLARDA İSE MEME DİKLEŞTİRME, BÜYÜTME VEYA KÜÇÜLTME AMELİYATLARI YAPILABİLMEKTEDİR.
BİR DİĞER GURUP HASTAMIZ İSE, MEME KANSERİ NEDENİYLE MEMESİ ALINAN HASTALARDIR. BUNLARDA DA MEME ONARIMI YAPARAK YENİDEN MEMELERİNE KAVUŞMALARINI SAĞLAMAK MÜMKÜNDÜR.

3) Meme büyütme ameliyatlarında yenilik var mı?

MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDA KULLANILAN PROTEZLER SON YILLARDA AĞIRLIKLI OLARAK DAHA YOĞUN JEL İÇERECEK ŞEKİLDE TASRLANARAK DAHA SAĞLIKLI VE UZUN SÜRELİ SONUÇLARIN ALINMASI HEDEFLENMEKTEDİR. BENCE ASIL YENİLİK, SON YILLARDA KİŞİYE ÖZGÜ PLANLAMALAR YAPMAMIZI SAĞLAYAN ÖLÇME TEKNİKLERİNİN GELİŞMESİDİR. BU AMAÇLA KULLANDIĞIMIZ 3 BOYUTLU SİMULASYON VE GÖRÜNTÜ TEKNİKLERİ KARAR VERME SÜRECİNİ KOLAYLAŞTIRMIŞTIR.

4) Memenin büyüklüğüne nasıl karar veriliyor?

ŞÜPHESİZ MEME BÜYÜTME AMELİYATLARINDA EN ÖNEMLİ BELİRLEYİCİ KİŞİNİN KENDİSİDİR. NE İSTEDİĞİNİ VE BEKLENTİLERİNİ SORGULADIKTAN SONRA YAPTIĞIMIZ BAZI ÖLÇÜMLER İLE O KİŞİYE UYGULANABİLECEK SEÇENEKLERİ BİRLİKTE TARTIŞIYORUZ. VARSA LİMİTLERİ ANLAMALARINA YARDIMCI OLUYORUZ. HER MEME YAPISI İÇİN UYGUN SEÇENEKLERİ KARŞILIKLI KONUŞARAK VE 3 BOYUTLU SİMULASYON-GÖRÜNTÜLEME TEKNİKLERİ YARDIMI İLE BELİRLİYORUZ.

5) Protezleri belli aralıklarla değiştirmek gerekir mi?

ASLINDA PROTEZLER İÇERDİKLERİ SİLİKON MADDESİ VE YAPILARININ ÖZELLİKLERİ İLE DOĞADA BOZULMA SÜRELERİ ÇOK UZUN OLAN , HATTA İNSAN ÖMRÜYLE KIYASLANAMAYACAK KADAR UZUN MATERYALLER. O NEDENLE BELİRLİ BİR BOZULMA SÜRESİ İLE ŞU KADAR YILDA BİR DEĞİŞTİRİLMELERİ GEREKİR DİYEMEYİZ. GENELLİKLE DEĞŞİTİRİLME GEREKÇELERİ BİR KAÇ NEDENLE OLUYOR. TIBBİ AÇIDAN SIK KARŞILAŞILMASA DA KAPSÜL KONTRAKTÜRÜ DEDİĞİMİZ VE VÜCUDUN PROTEZE VERDİĞİ AŞIRI TEPKİ NEDENİYLE OLUŞAN VE DOĞAL OLMAYAN SERTLİK VE DEFORMİTELER NEDENİYLE DEĞİŞTİRMEK GEREKEBİLİYOR. TIBBİ AÇIDAN BAZEN MEMEDE SIVI TOPLANMASI , AŞIRI ŞİŞME BİR DİĞER DEĞİŞTİRME NEDENİ OLABİLİYOR. BUNLAR DIŞINDA DEĞİŞTİRME NEDENLERİ GENELLİKLE ESTETİK BEĞENİ İLE İGİLİ.BOYUTUNU DEĞŞİTİRMEK, KÜÇÜLTMEK, BÜYÜTMEK AMAÇLI VEYA ZAMAN İÇİNDE OLUŞAN DEFORMİTELER, SARKMALAR NEDENİYLE BİR AMELİYAT PLANLANIRSA O SIRADA DEĞİŞTİRİLEBİLİYOR.

6) Hamilelikte protezleri çıkarmak gerekir mi?

HAMİLELİKTE PROTEZ ÇIKARILMASI BİR KURAL DEĞİL. GENELLİKLE DİKKATLİ BİR HAMİLELİK VE HİJYEN KONUSUNDA ÖZEN İLE HAMİLELİK DÖNEMİ SORUNSUZ GEÇİRİLİYOR VE ÇOĞUNLUKLA SÜT VERİLEBİLİYOR. HAMİLELİK DÖNEMİNDE ÇOK KİLO ALMAMAYA DİKKAT ETMEKTE YARAR VAR.

7) Ameliyat öncesinde birtakım kontrollere gerek var mı?

RUTİN HAMİLELİK KONTROLLERİ DIŞINDA ÖZEL BİR KONTROL GEREKMİYOR. AŞIRI BÜYÜME , ŞİŞLİK, AĞRI OLUŞURSA BASİT ULTRASON MUAYENELERİ YAPILABİLİR. GEBELİK ULTRASON MUAYENESİ İÇİN BİR ENGEL TEŞKİL ETMİYOR.

8) Kimlere meme küçültme ameliyatı yapılır?

MEMELERİ BÜYÜK, ESTETİK AÇIDAN VE/VEYA GÜNLÜK HAYATTA YAŞAMI ZORLAŞTIRACAK KADAR SORUN YARATAN MEMELERDE KÜÇÜLTME AMELİYATLARI YAPABİLİYORUZ. BU HASTALARDA DURUŞ BOZUKLUKLARI, SIRT , BEL AĞRILARI, OMUZLARDA ASKI İZLERİ , MEME ALTINDA PİŞİK VE KIZARIKLIKLAR, ELBİSE, MAYO VE İÇ ÇAMAŞIRI SEÇİMİNDE ZORLUKLAR , SPOR YAPARKEN ZORLANMA GİBİ ÇOK SAYIDA SORUNDAN BİR VEYA BİRKAÇ TANESİ OLABİLİYOR. BU NEDENLE MEME KÜÇÜLTME AMELİYATLARI SADECENESTETİK DEĞİL AYNI ZAMANDA FONKSİYONEL AMELİYATLAR OLARAK DA DEĞERLENDİRİLEBİLİR.

9) Küçültme ameliyatı için yaş sınırı var mı?

MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI İÇİN GENELLİKLE MEME GELİŞİMİNİN TAMAMLANMASI GEREKİYOR, O NEDENLE 20’Lİ YAŞLARIN ALTINDA GENELLİKLE UYGULANMIYOR. ANCAK VİRGİNAL HİPERTROFİ DENİLEN VE MEME DOKUSUNUN ÇOK ERKEN YAŞLARDA VE ANORMAL BÜYÜMESİNE YOL AÇAN BİR DURUMDA , AİLENİN RIZASI ALINARAK 18 YAŞININ ALTINDA BİLE MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI YAPMAK GERKEBİLİYOR. MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI İÇİN İLERİ YAŞLARLA İLGİLİ BİR SINIRLAMA İSE YOK. 80 YAŞINDA BİLE EĞER RAHATSIZLIK VERİYORSA MEME KÜÇÜLTME AMELİYATI YAPILABİLİR. GENELLİKLE HASTALAR DOĞUM SONRASI YAŞ GURUBUNDA YOĞUNLAŞIYOR.

10) Meme dikleştirme nedir? Kimlere yapılır?

BAZEN MEME DOKUSU YETERLİ BÜYÜKLÜKTE ANCAK MEMENİN DURUŞU SARKIK OLABİLİYOR. BU DURUM EN ÇOK İKİ NEDENLE OLUŞABİLİYOR. YA ÇOK KİLO ALIP VERMEYE BAĞLI OLARAK MEME SARKIYOR , YA DA DOĞUM SONRASI BENZER BİR SORUNLA KARŞILAŞILIYOR. BU HASTALARDA MEME DOKUSU ŞEKİLLENDİRİLEREK SARKIKLIĞI GİDERMEK MÜMKÜN. ANCAK BAZEN MEME DOKUSU YETERLİ GİBİ GÖRÜNSE DE AMELİYAT SIRASINDA İYİ BİR ŞEKİL VERECEK KIVAMDA OLMAYABİLİYOR, VEYA ÜST KUTUP DOLGUNLUĞUNU YETERİNCE SAĞLAYAMAYABİLİYOR. BU DURUMDA, MEME DİKLEŞTİRME AMELİYATINA DESTEK SAĞLAMAK AMACIYLA BİR SİLİKON PROTEZ EKLEMEK GEREKEBİLİYOR.

Aynı Gün İçinde Birden Fazla Estetik Ameliyat Olmak Riskli midir?

Estetik ameliyatlar zaman zaman kombine edilebilir. Burun estetiği için başvuran bir kişinin çenesine veya yüzüne ilave bir işlem yapılması, göz kapağı ameliyatı sırasında yüze yağ enjeksiyonları, meme küçültme ameliyatı sırasında karın germe ameliyatları talep edilebilir ya da planlanabilir.

Aynı gün içinde birden çok estetik ameliyatının yapılabilmesi için bazı şartları yerine getirmek gerekir. Bunlar, ameliyat olacak kişinin ameliyat öncesi hazırlıklarının tam olarak yapılması, ameliyatların toplam süresi ve şartları konusunda hasta ve anestezi uzmanının bilgilendirilmesi ve onaylarının alınması, kan tablosu ve diğer incelemelerde bir sorun varsa bu planın değiştirilmesi şeklindedir.

İlgili konu: Estetik Ameliyat Öncesi Doğru Doktor Nasıl Seçilir?

Ameliyat süresinin uzunluğu kesin bir ölçü olmasa da risklerle bir paralellik gösterir. Genellikle, sağlıklı bir kişide 6 saate kadar sürecek ameliyatlar çok özel bir risk içermez. Ameliyat süresinin bundan uzun olması, 10-12 saatlere ulaşması ise riski kesin olarak arttırır.

Süre dışında, ameliyatların birbirleri ile çelişmemesi ve uygulanacak ameliyat sonrası tedavilerinin uyumlu olması da esastır. Örneğin, hastanın kan sulandırıcı bir ilaç almasını gerektiren ameliyatlar ile kanama eğilimi fazla olan ameliyatların kombine edilmesinden kaçınılmalıdır.

Hastaların olabilecek en kısa zamanda günlük hayatlarına dönebilmeleri ve iş gücü kayıplarının en az düzeyde tutulabilmesi için çok sayıda ameliyat olmak yerine bazı ameliyatları kombine etme prensibi doğru bir prensiptir ve prensiplere dikkat ederek uygulanabilir.

Burun Ameliyatı Sonrası Nezle ya da Grip Olmak

Burun ameliyatı sonrasında ilk günlerde burun içinde şişlik, ödem nedeniyle yalancı bir nezle ve grip tablosu oluşur. Burun içindeki kabuklanma, akıntı gibi durumlar hapşırma hissine yol açar. Ses boğuklaşır, nefes alıp vermekte geçici bir zorlanma başlar. Bu dönemde antihistaminik ilaçlar alınır, burun içi damlalar bu olumsuzlukları azaltır.

Burun ameliyatı sonrasındaki 2. ve 3. günlerde şişlikler azalır, burun akıntısı diner ve kişi rahatlamaya başlar. Genellikle, 4. gün nefes alma daha iyi olur ve kişi gündelik hayatına dönmeye başlar. Bu dönemi izleyen günlerde, gerçekten kişinin direnci düşer ve grip, nezle gibi bir durum oluşursa ilaç tedavisi ile duruma el koymak ve semptomları azaltmak gerekir. Aksi takdirde, burnun iyileşmesi zorlaşacak ve uzayacaktır.

İlgili konu: Burun Ameliyatı ile Nefes Alma Zorluğu Giderilir mi?

Burun ameliyatı, tüm ameliyatlar gibi vücut direncini düşüren bir durumdur. İyi istirahat, yeterli gıda ve sıvının alınması, verilen ilaçların uygulanması gereklidir. Bu dönemi en iyi şekilde geçirmek iyileşmeyi hızlandırır ve ideal sonucun alınmasına yardımcı olur.

Ameliyatlardan sonra tampon kullanılması nezle, gripe benzer bir tablo oluşmasını kolaylaştırır. Uzun zamandır burun ameliyatlarında tampon kullanılmaması ise daha iyi bir ameliyat sonrası döneminin geçirilmesine yardımcıdır.

Karından Alınan Yağ ile Meme Ameliyatı Yapılabilir mi?

Karından veya vücudun çeşitli yerlerinden alınan yağ dokusu son yıllarda çeşitli amaçlarla birçok estetik ve rekonstrüktif uygulamada kullanılmaktadır. Bunların arasında meme ameliyatları da sayılabilir.

Karından (veya vücudun başka yerlerinden) alınan yağ dokusunun meme ameliyatlarında en yaygın kullanıldığı alan meme onarımlarıdır. Kanser tedavisi sonrası silikon protezler veya vücuttan taşınan dokularla onarılan memelerde daha iyi sonuç almak ve bazı düzensizlikleri gidermek için yağ enjeksiyonları sıkça kullanılmaktadır. Bazen birkaç seansta yapılan yağ enjeksiyonları ile meme oanrımları daha rafine sonuçlar verir hale gelmiştir.

İlgili konu: Liposuction Ameliyatı Kaç Yaşından Sonra Yapılmalı?

Yağ enjeksiyonları meme büyütme ameliyatlarında silikon meme protezleri ile aynı anda kullanılarak protezin daha doğal bir sonuç vermesi mümkün olabilmektedir. Özellikle çok zayıf ve derisi ince kişilerde silikonun kenarlarını ve dekolte bölgesini doldurmakta kullanılan yağ enjeksiyonları silikonun görünürlüğünü azaltmıştır.

Nadir de olsa meme dikleştirme veya meme küçültme ameliyatlarında, memenin üst bölümünü belirginleştirmek ve iyi bir kontur sağlamak için de yağ enjeksiyonları kullanılabilir.

Sadece yağ enjeksiyonları ile meme büyütmek veya meme onarımı yapmak üzere çalışmalar vardır. Bunlar sınırlı olgularda başarılı sonuçlar vermelerine karşın tüm meme büyütme ve meme onarımı ameliyatlarında ilk tercih olacak düzeyde değildir.