Ayak Bileğine Liposuction Olur mu?

Bazı kişilerin ayak bileği gerçekten dikkati çekecek kalınlıkta olabilir. Baldırdan bileğe doğru bir incelme görünmeyen bu kişilerde, etek ve ayakkabı gibi giysilerde arzu edilen görünüm olmadığı için bir çözüm arayışı söz konusu olabilir.

İlk yapılması gereken, bileğin kalın olup olmadığına bakılmasıdır. Eğer sorun, baldırın inceliği ise çözüm çok daha farklıdır. Bilek gerçekten kalın ise bu kalınlığın deri altı yağ dokusunun kalınlığına mı, yoksa kemik ve kas bağ dokusunun yapısına mı bağlı olduğuna bakılmalıdır.

İlgili konu: Estetik Ameliyatta Kararsızlığı Yenmek

Eğer yağ dokusu fazlaysa, liposuction ile yağ alarak inceltme mümkündür. Kemik ve bağ dokusuna bağlıysa ise bir işlem önerilmez.

Ayak bileğine liposuction uygulaması diğer bölgelerden biraz farklıdır; iyileşme daha yavaş, ödem dönemi daha uzundur. Baskılı korselerin özenle giyilmesi, ilk günlerde hareketlerin kısıtlanması iyi bir sonuç için şarttır.

Göğüs Büyütme Ameliyatı Emzirmeyi Engeller mi?

Göğüs büyütme ameliyatı sonrasında emzirmenin mümkün olup olmadığı sıkça sorulan sorulardan biridir. Meme estetiği çerçevesinde bu sorunun cevabını vermeden önce memenin yapısı ve süt verme fonksiyonu ile ilgili bazı bilgileri vermekte yarar var.

Meme dokusu içinde süt oluşumunu sağlayan guddeler vardır. Burada oluşan salgı süt kanalları boyunca ilerleyerek çocuğun emebileceği bir şekilde meme ucuna erişir. Meme büyütme ameliyatları sırasında kullanılan silikon protezler, anlatmaya çalıştığım meme dokusunun arkasına veya meme dokusunun arkasında yer alan kasın da arkasına yerleştirilir. Anatomik olarak silikon protezin meme dokusu içinde salgı oluşmasına engel olması söz konusu değildir.

İlgili konu: Meme Büyütmek İçin Ameliyatsız Dolgu Mümkün mü?

Bu durumda akla gelen soru, oluşan salgının meme ucuna erişimine protezin olumsuz bir etkisi var mıdır? Protezin yerleştirilme biçimine göre süt kanalları kısmen etkilenebilir. Meme dokusunun altından yapılan bir kesiyle yerleştirilen silikon protezin süt kanallarına hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Kesi meme ucundan yapılmışsa, kullanılan tekniğe bağlı olarak protezin yerleştirilmesi sırasında, meme dokusunun arkasına ulaşmak için yapılacak işlemde süt kanallarının bir kısmına zarar verilebilir. Yaklaşık %10-20 civarında süt kanallarının etkilenmesi aslında pratikte kişinin süt verme fonksiyonunu etkilemez. Ancak, gene de teorik olarak süt kanallarının etkilendiği söylenebilir.

Silikon içeriğin süte karışıp karışmadığı konusunda yapılan çalışmalar sınırlı olmakta birlikte, özellikle son yıllarda kullanılan daha yoğun silikon içerikli protezlerle, süte karışan ve emzirmeyi etkileyecek anlamlı bir silikon miktarından söz edilmemektedir.

Göz Kapağı Düşüklüğü İçin Estetik Tedavi

Göz kapağının düşüklüğü genellikle yaş ilerledikçe karşımıza çıkan bir sorun olmakla birlikte bazen çok küçük yaşlarda da görülebilir ve göz kapağı estetiğini gerektirebilir.

Göz kapağını kaldıran kasın, doğumsal nedenlerle ya da kas zaafiyeti ve travmalar ile zayıflaması çok küçük yaşlarda bile uykulu ve yorgun bir bakış yaratır. Bu sorunun düzeltilmesi, göz kapağını kaldıran kasın yeniden ayarlanması ile mümkündür.

Yaşla birlikte göz kapağındaki fazla derinin düşüklüğe yol açması bir yaşlanma sorunudur ve çözümü farklıdır. Kaşla göz kapağı arasındaki deri hesaplanır, fazla bölümü uzaklaştırılır, yumuşak dokuda varsa yağ ve kas dokusunda yeni düzenlemeler yapılır ve daha diri, dinlenmiş bir bakış sağlanabilir. Kaşlarda da bir düşüklük söz konusu ise işlem kaş estetiğini de içermelidir. Bu ayrım ameliyattan önce yapılması ve planlanmalıdır. Kaşlar dikkate alınmazsa, üst göz kapağında yapılan işlem yeterli olmayabilir.

Göz kapağı düşüklüğünün erken dönemlerinde, botox tedavisi geçici de olsa alternatif bir çözüm sunar. Bu yolla, kaşları biraz yükselterek üst göz kapağındaki yığılma azaltılabilir. Estetik ameliyatla girişimin daha ileri bir tarihte yapılmasına olanak sağlar.

Estetik Ameliyatından Memnun Olmayanlar Ne Yapmalı?

Bazılarımız doğumsal anomaliler ile doğarız, bazen de hayat yolculuğumuzda geçirdiğimiz kazalar, şansızlıklar, hastalıklar ya da yaşam biçimimizdeki bazı olumsuzluklar vücudumuzu görünür şekilde veya içten deforme eder.

Bunları daha iyi hale getirmek için uğraşırız, bu sorunları azaltmaya, giderebiliyorsak gidermeye çalışırız.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi, gerek estetik gerekse rekonstrüktif alanda bu konuda bize yardımcı olan bir uzmanlık alanıdır. Ancak, bazen ne kadar iyi planlansa da ve ne kadar ustalıkla gerçekleştirilse de bazı ameliyatlarda istenen sonuçlar sağlanamayabilir veya elde edilen iyi bir sonuç zaman içinde değişebilir.

Bunların oranlarını işlemden önce sorgulamakta yarar vardır. Örneğin, burun estetiği sonrası 1. yılda revizyon denilen yeniden küçük de olsa bir müdahale gereksinimi %5-10 arasında değişir. Bu oran cerrahtan cerraha değişebileceği gibi kişinin işlem öncesindeki muayenesinde özel bir olumsuzluk varsa artabilir de.

İlgili konu: Meme Estetiği Ameliyatında Doktor Seçimi

Peki ameliyatı oldunuz, gerekli iyileşme sürecini geçirdiniz ve sonuç istediğiniz gibi olmadı. Bu durumda, ne yapmalısınız?

Öncelikle paniğe kapılmamalı, ilk iş olarak işlemi yapan cerrahınızla durumu değerlendirmelisiniz. Eğer sorunun farkında ve size olası neden ve çözüm yolları ile ilgili net bir cevap verebiliyorsa önerilerini dinlemeniz en iyi yol olacaktır. Görüşmeniz tatmin edici olmadı ve aklınızda cevaplandıramadığınız sorular varsa ikinci bir görüş (konsültasyon) düşünebilirsiniz. Bu konuda, görüş alacağınız kişiyi kendiniz araştırıp bulabileceğiniz gibi, size ameliyat eden hekimden de bir yardım isteyebilirsiniz. Ancak bundan sonra yol haritanızı sağlıklı bir şekilde belirleyebilirsiniz.

Dünyada varolan tüm iş ve ürünlerde olduğu gibi sağlık alanında üretilen ve yapılan işlerde de komplikasyon, istenmeyen sonuç olarak adlandırdığımız olumsuzluklar karşınıza çıkabilir. Bunların oranları karşılaşma olasılığı önceki deneyimlerden bilinir. Bunları mutlaka yaptıracağınız işleme karar vermeden araştırınız.

Estetik Ameliyat Öncesi Sigara ve Alkol Kullanımı

Sigara ve alkolün genel sağlıkla ilgili sakıncaları konusunda çok sayıda makale ve çalışma vardır. Peki, sigara ve alkol kullanımı genel zararları dışında ayrıca estetik ameliyat öncesi ve sonrasında da ilave olumsuz sonuçlar doğurur mu?

Sigara ve alkolün uzun dönemli kullanımlarının dolaşım, sinir sistemi ve organlar üzerindeki etkisinin yanı sıra kullanıldıkları anda görülen akut etkileri de vardır.

Örneğin, sigara içildiği anda damarlar üzerinde büzücü bir etkiye sahiptir ve bu etkinin ameliyat sırasında kesilen ve onarılan dokular üzerinde iyileşmeyi azaltıcı bir etkisinden söz edilebilir. Özellikle uzun kesilere sahip karın estetiği ve meme ameliyatlarından sonra sigara içilmesinin ilk günlerde sınırlandırılması önemlidir. Aynı şekilde, yüz gençleştirme ve germe ameliyatlarında da ameliyattan sonra sigara içilmesi yara iyileşmesini geciktirmekte ve kötü izlere yol açabilmektedir.

İlgili konu: Kimler Burun Ameliyatı Olmalı?

Alkolün etkisi dozla çok ilintilidir. Ameliyat öncesi günlerde, aşırı alkol tüketilmesi, karaciğere binen yükü arttırmakta ve anestezi riskini yükseltmektedir. Her ne kadar son yıllarda kullanılan anestezi ilaçlarının karaciğere etkileri azaltılmış olsa da ameliyattan önceki günlerde aşırı alkol kullanımından kaçınmak doğru bir yaklaşım olur.

Son yıllarda ameliyatların planlanmasında, ameliyat ve anestezinin kişinin günlük ve sosyal hayatını en az etkileyecek şekilde planlanmasına özen gösterilse de alkol ve sigaranın genel olarak olumsuzluklarının bilinmesi ve ameliyat döneminde kullanımın sınırlandırılmasında büyük fayda vardır.

Yüz Törpüleme ve Yüzden Yağ Aldırma

Son yıllarda, zaman içinde yüzde oluşan yumuşak doku kayıpları ve hacim azalmaları ve bunların dolgular, yağ enjeksiyonları ile desteklenmesi konularına sıkça rastlanmasına rağmen yüzde hem kemik hem de yumuşak dokudaki fazlalıkların giderilmesi, azaltılması ve şekillendirilmesi ile ilgili bilgiler azınlıktadır.

Buna karşın, çene ucunun aşırı belirgin olması, elmacık kemiklerinde genetik nedenlerle fazlaca belirginlik veya yanak ve yüzde yağlı dokuda artış nedeniyle bize başvuran kişiler de vardır.

Burada doğru tedavi yaklaşımı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Temel yaklaşım, sorun neredeyse ona dönük bir plan oluşturulmasıdır. Kemikteki bir problem kemiğe dönük bir işlemle giderilmeli, yumuşak dokudaki bir fazlalık için yumuşak doku hedef alınmalıdır.

İlgili konu: Kaş Arası Dolgu ve Botox Tedavisi

Sınırlı fazlalıklarda çene ucu ve elmacık kemiğinin törpülenmesi mümkündür. Dışarıdan fark edilmeyecek kesiler ile girilerek kemikler törpülenebilir. Belirgin bir değişiklik sağlamak gerekiyorsa kemikleri keserek doku çıkarmak gerekebilir. Bunlar daha komplike girişimlerdir ve kemiğin kesildikten sonra sabitleştirilmesini gerektirebilirler.

Yumuşak dokudaki fazlalıklar için en etkili yöntem yağ dokusunun alınmasıdır. Kullanılan yöntem genellikle, vaser veya laser liposuction işlemidir.

Yanaktaki dolgunluğun giderilmesinde kullanılan bir diğer yöntem, ağız içinden bir kesi yaparak, doku aralığında mevcut bir yağ paketi olan Bişa yağ yastığını çıkartmaktır. Avurdun çökertilmesi olarak da adlandırılan bu işlem, uygun seçilmiş olgularda etkin bir yöntemdir.