Meme Ameliyatı Sonrası Duş Ne Zaman Alınır?

Meme ameliyatları ister meme büyütme, meme küçültme veya meme dikleştirme amaçlı olsun, önceden planlı ve temiz ameliyatlardır.

Ameliyatın sonunda, kesiler mükemmel bir şekilde kapatılır ve bantlanır. Ameliyatı yapan hekimler arasında net bir görüş birliği olmasa da genellikle 24-48 saat sonra bile alanın suya teması mümkündür.

İlgili konu: Meme Ameliyatı Sonrasında Silikonda Sertlik Hissetmek

Yara iyileşmesi açısından bakıldığında, iyi kapatılmış bir yarada işlemden 48 saat sonra epitelizsayon örtüsü gerçekleşmiştir. Bu aşamadan sonra yaranın sudan etkilenmemesi gerekir.

Önemli olan beklemiş bir suda değil de, akan bir duş altında ve temiz bir suyla yıkanmaktır. Böyle bir uygulama, meme ameliyatlarından sonra rahatlıkla 48 saat tamamlandıktan sonra yapılabilir.

Meme Ameliyatlarından Sonra Prolaktin Hormonu Yükselir mi?

Prolaktin, memeden süt üretimini sağlayan bir proteindir. Hipofiz bezinden salgılanan protein yemek yemek, östrojen tedavileri, yumurtlama ve emzirmeyi actike eder. Bağışıklık sisteminde de önemli bir yeri vardır.

İlgili konu: Meme Ameliyatından Sonra Fazla Kilo Alma ya da Verme Durumu

Prolaktinin seksüel dengede de rolü vardır, dopamini dengeleyerek seksüel pik noktaları arasındaki relaksasyon dönemini sağlar. Yüksek düzeyde olması seksüel arzu azlığını gösterebilir.

Küçük cerrahi işlemlerden sonra prolaktin düzeyinde yükselme görülebilmesine karşın meme ameliyatlarından sonra prolaktin hormonu düzeyinde kalıcı bir prolaktin artışından söz edilemez.

Vajinismus Estetik Ameliyat ile Geçirilebilir mi?

Vajinismus vajinaya bir obje sokulacağı zaman (bu bir penis de olabilir, herhangi bir tampon veya muayene aleti de olabilir) pelvis tabanındaki kasların istemsiz olarak kasılması a bağlı bir durumdur. Hayat boyu mevcut olabileceği gibi, hiçbir sorunu olmayan birinde daha sonra da gelişebilir.

Bazı kişilerde her zaman ve her durumda olabilirken, bazen duruma bağlı olarak örneğin sadece cinsel ilişki sırasında oluşabilir.

Vajinismusu olan kadınlar çoğu zaman vajenlerinin çok dar olduğunu ve genişletilmesi gerektiğini düşünürler. Çoğunlukla sorun bu değildir ve kaslarını nasıl kullanacaklarını bilememektedirler.

İlgili konu: Vajina Daraltmak İçin Estetik Operasyon Tek Çözüm müdür?

Durum iyi bir sorgulama ve muayene ile anlaşılabilir. Tedavisi cerrahi olmaktan çok, kasların kullanımına dönük egzersizlerdir. Bu sorun düşünüldüğünden daha yaygın bir sorundur, utanıldığı için genellikle paylaşılmaz. Ağrıya ve ciddi rahatsızlığa yol açabilir. Vajinismus nedeniyle yıllardır birlikte yaşayan ve cinsel ilişkiye girememiş çiftler vardır. Bunlar spermin vajinaya yakın boşalması ile gebe bile kalabilirler. Bazı çiftler ise vajinismusa rağmen tam olmayan ama mutlu bir cinsel hayat yaşayabilirler.

Eğer kadın bu durumdan rahatsız ise egzersiz programları ile birkaç haftada yol almak mümkündür. Temel program kasların kontrol edilebilmesine dayanır ve Kegel egzersizleri olarak adlandırılır. Kas kontrolü sağlandıktan sonra parmak ile vajina alıştırılmaya çalışılır.

Özetle, vajinismus estetik cerrahi gerektiren bir sorun değildir.

Burun Ameliyatı ile Nefes Alma Zorluğu Giderilir mi?

Estetik rinoplasti aynı zamanda fonksiyonel bir rinoplasti olarak planlanabilir. Burada amaç, burnun sadece estetik sorunlarını gidermek değil, aynı zamanda fonksiyonel bir yarar sağlamaktır.

Hava yolu darlığının bulguları, nefes alıp vermede zorluk, ağızdan nefes alma, ağız kuruluğu ve koku almada azalmadır. Bu şikayetler kronikleşirse apne, uykusuzluk, tansiyon ve kalp sorunlarına yol açabilir.

İlgili konu: Ameliyatsız Burun Estetiği

Burun ameliyatlarında septumda bir eğrilik varsa düzeltilmesi, burun etlerinin küçültülmesi varsa polip ve sinus sorunlarının giderilmesi solunuma katkı sağlar. Ayrıca, burnun dış anatomisindeki bazı özellikler de nefes fonksiyonlarını etkilemektedir. İleri derecede eğri veya çökmüş burunlarda da nefes sorunlarına rastlanabilir. Bunlarda eğriliğin giderilmesi, zayıf noktaların desteklenmesi solunuma katkı sağlar.

Burun kanatlarında destek kaybı, burun ameliyatı için başvuran birçok kişide rastlanabilir. Bunlarda kanatlar septumdan alınan kıkırdak dokusu ile güçlendirilebilir ve bu da solunuma katkı sağlar.

Burun ameliyatlarından önce yapılacak ayrıntılı bir muayene sorunun daha iyi anlaşılması ve doğru çözüm yollarının bulunmasına yardımcıdır.

Paris’te Versay Sarayı’nda Yapılacak Uluslararası Rinoplasti Toplantısı

2016 yılında yapılacak çok özel bir toplantı hazırlığı son hızıyla sürüyor.

Uluslararası Rinoplasti Dernekleri’nin bir arada yapacağı bu toplantıyı özel kılan çok sayıda faktör var. Toplantı tarihi Versay Sarayı’nda yapılacak ve türünün en kapsamlı toplantısı olmaya aday.

Dr. İsmail Kuran bu toplantıyı düzenleme komitesince eğitimci olmak üzere bir davet aldı. Çok sayıda katılımcı beklenen bu toplantı bu alanda tüm dünyada öne çıkan rinoplasti cerrahlarını bir araya getirecek.

rinoplasti toplantısı - versay sarayı

rinoplasti toplantısı – versay sarayı

Dr. İsmail Kuran Rinoplasti Derneğinin Bilimsel Program Komitesine Seçildi

ABD merkezli ve rinoplasti alanında dünyanın en prestijli derneklerinden olan ve bu yıl başkanlığına ilk defa bir Türk olarak Prof. Dr. Onur Erol’un seçildiği The Rhinoplasty Society, 2015-2016 yılları için Dr. G. Marcus başkanlığında oluşturduğu Bilimsel Program Komitesinde Dr. İsmail Kuran’a da görev verdi.

2 yıl boyunca, derneğin hem Amerika hem de Avrupa’da düzenleyeceği toplantılarda, bilimsel program komitesi konuşma düzeni ve konuşmacıların belirlenmesinde görev alıyor.

rinoplasti derneği

rinoplasti derneği

Kan Sulandırıcı Kullananlarda Yüz Estetiği Yapılabilir mi?

Kan sulandırıcı ilaç alanlarda, plastik cerrahi işlemlerinden önce ilacın bir süreliğine kesilmesi sık uygulanan bir pratiktir. Bu kişilerde, yüz ameliyatının kan sulandırıcılar kullanılırken yapılmasının kanama olasılığını arttıracağına inanılır.

Çok geniş alanlarda yapılan, özellikle liposuction içeren veya vücut şekillendirme gerektiren ameliyatlarda, gerçekten kan sulandırıcı kullanımı sorun yaratabilir.

İlgili konu: Yüz Gençleştirme

Ancak yüz ameliyatlarında yapılan yeni bir çalışma, kan sulandırıcıların kullanımının kesilmesine gerek olmadığını ortaya koydu. Michigan Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, yüz plastik cerrahisi yapılan ve bu sırada aspirin, warfarin gibi kan sulandırıcılar alan 320 hasta, ilaçları kesilen 320 hasta ile kıyaslandı. Her iki grupta da rastlanılan komplikasyon oranları birbirine oldukça yakındı. Komplikasyonların oranı dışında, şiddetleri de çok farklı değildi.

Bu çalışmadan sonra anlaşıldı ki kan sulandırıcıların kesilmesi durumunda asıl hastalıkları olumsuz etkilenebilecek kişilerde, ilaçlar kesilmeden yüze ait plastik cerrahi girişimlerini yapmak mümkün. Yüz plastik cerrahi uygulamaları denilince, deri tümörlerinin alınmasından tutun, yüzde gençleştirme ameliyatlarına kadar geniş bir spektrumdan söz edebiliriz.

Bu bulguların, plastik cerrahların çalışma pratiklerini değiştireceği söylenebilir.

Çene Altı Yağlanmasına Bağlı Çift Çene Görüntüsünün Tedavisi

Çene altındaki yağların eritilmesine, bir ameliyata gerek duymadan ilaç enjeksiyonu ile sonuç alınması uzun zamandır üzerinde çalışılan bir çene estetiği rüyasıydı.

Kythera ATX-1-1 (deoxycholic asit) enjeksiyonu ile özellikle erişkinlerde çene altındaki yağlanmanın giderilmesinde kullanıldı ve Amerikan İlaç ve Gıda Kurumu’nca güvenli ve etkin olduğu onaylandı.

Deoxycholic asit yağın parçalanmasında etkili bir molekül. Uygulama sırasında enjeksiyon yaklaşık 15 dakika sürüyor. İlaç hücre duvarını parçalayarak yağ hücrelerinin yıkılmasına yol açıyor. Yıkılan hücreler ortamdan uzaklaştırılırken kollajen oluşumu artıyor.

İlgili konu: Çene Ucu Estetiğinde Yapılabilecek Operasyonlar

Ürün 1 ay aralıklarla olmak üzere 6 kez tekrarlanabiliyor. Yapılan çalışmalar, uygulama yapılanların %70’inde en az bir derece olmak üzere çene altı yağlanmasının azaldığını belirtiyorlar.

Bilindiği gibi, çene altı yağlanmalarında, liposuction, lazer liposuction gibi cerrahi uygulamalar da oldukça etkili. Cerrahisiz çözüm arayanlar için Kythera bir alternatif olacak gibi duruyor.