Meme Küçültme ve Dikleştirme Ameliyatları ile Meme Kanserinin İlişkisi

Meme küçültme ve meme dikleştirme ameliyatları meme kanserine yol açmayacağı gibi, meme kanserinden de korumaz.

İleri derecede büyük memelerin küçültülmesi, meme dokusunda azalmaya yol açtığı için ve kalan meme dokusunun radyolojik olarak takibini kolaylaştıracağı için bir anlamda faydalıdır.

İlgili konu: Meme Kanseri Olanlarda Diğer Meme Alınmalı mı?

Meme ameliyatı olan kişiler genellikle dikkatli, meme sağlığının öneminin farkında ve düzenli olarak meme incelemelerini yaptıran hastalardır. Bu nedenle, memede oluşabilecek değişikliklerin saptanması bu hasta grubunda kolaylıkla yapılır.

Cerrahlar, meme ameliyatları sırasında meme dokusunu olumsuz etkileyebilecek sıkı dikişler ve uygulamalardan kaçınırlar. Buna özen gösterilmezse meme dokusunun beslenmesi bozulabilir ve memede sertlikler, kireçlenmeler ve kistler oluşabilir. Bunların mamografi ve ultrason gibi yöntemlerle takip edilmesi gerekebilir.

Meme Küçültme ve Dikleştirme Ameliyatlarından Sonra İyileşme Süreci

Meme küçültme ve meme dikleştirme ameliyatlarından sonra hastanede kalış süresi genellikle kısadır. 1 gece hastanede yatmak çoğu zaman yeterlidir. Bunu takiben 2-3 günlük bir ev istirahatinden sonra çok yorucu bir tempoda olmamak koşulu ile ev dışında günlük hayata başlanabilir.

Kolları, yaklaşık 2 hafta ağır işlerde kullanmamak ve çok yükseklere kaldırarak germemek iyi olur. Uzun yürüyüşlere 1 hafta içinde başlanabilir ancak koşu gibi sıçrayarak yapılan aktivitelerden 3-4 hafta uzak kalmak, kolları zorlayan ağır sporları ise 6 hafta kadar yapmamak yerinde olur.

İlgili konu: Karından Alınan Yağ ile Meme Ameliyatı Yapılabilir mi?

Çok çabuk yan yatılabilir olsa bile 1 ay kadar yüzü koyun yatmamak yerinde olur. Aşırı sıcak banyolar, sauna ve solarium gibi ortamlardan 2 ay kadar uzak kalmakta fayda vardır.

Peki bu ameliyatlardan sonra iz kalır mı?

Meme küçültme ve dikleştirme ameliyatlarından sonra iz kaçınılmazdır. Ancak bu izleri kısa tutmak ve uygun yerlere konumlandırmak için çaba gösterilir. Meme başının çevresinde, renkli ve renksiz bölümün birleşme yerindeki iz genellikle çok iyi iyileşir ve dikkati çekmez. Kullanılan tekniğe göre meme altı kıvrımı ve memenin alt kadranında dikine bir kesi kullanılmışsa burada da izler oluşur. İlk aylarda izler daha belirgin olur, ilerleyen aylarda ise giderek soluklaşır.

İzler , dekolte bölgesine yerleştirilmez. İç çamaşırı ve bikininin altında kalacak şekilde planlanmasına çalışılır.

Meme Küçültme ve Dikleştirmede Farklı Teknikler Kullanmak Gerekir mi?

Meme küçültme ve meme dikleştirme teknikleri, hastanın değerlendirilmesi sonrasında karar verilecek bir husustur. Hastanın yaşı, memesinin durumu, deri ve yumuşak doku özellikleri, büyüklük ve sarkmanın şiddeti ve hastanın beklentilerine göre uygun bir teknik seçmek gerekir.

Genç hastalarda, meme başı ile meme dokusundaki süt kanallarının ilişkisi korunmaya çalışılmalı ve hastanın süt verme potansiyeli korunmaya çalışılmalıdır. Doğurganlık yaşını tamamlamış hastalarda bu konu önemli olmayabilir.

İlgili konu: Meme Dikleştirme Ameliyatı Sonrasında Yaşanabilecekler

Yağlı ve gevşek memelerde derideki değişiklikleri düzeltecek, deriyi de toparlayan cerrahi teknikler seçilir ve bunlar genellikle daha uzun izlere yol açar. Meme dokusu ve elastikiyeti iyi olan hastalarda, uzun izlerden kaçınılarak meme dokusunu daha çok şekillendiren teknikler tercih edilir. Bunlar genç hastalar için daha uygun olabilir.

Son olarak, kullanılan teknik ve memenin yapısına göre değişmekle birlikte meme dikleştirme ile küçültme ameliyatları ortalama 2-4 saat süren ameliyatlardır.

Meme Dikleştirme ve Küçültme Ameliyatları Kimler İçin Uygundur?

Meme dikleştirme ve meme küçültme ameliyatları benzer gibi görünen ancak aslında birbirinden farklı ameliyatlardır. Meme küçültme ameliyatları, memenin ileri derecede büyük olduğu durumlarda bir çözüm olarak uygulanır.

Memenin büyüklüğü sadece estetik bir sorun olmaktan başka, günlük hayatı etkileyen ve kişinin hareketlerini kısıtlayan, giyim kuşam ve sportif aktiviteler açısından sorunlara yol açan, bazen omurga ile sırt ağrılarına yol açabilen, ileri yaşlarda ise meme altında pişiklere sebep olan tıbbi bir sorundur. Bu sorunlara sahip ergin kadınlarda, hangi yaşta olurlarsa olsunlar meme küçültme ameliyatı yapılabilir.

İlgili konu: Yara İzi Olmadan Meme Ameliyatı Mümkün müdür?

17-18 yaşlarında bile, virginal büyüme olarak adlandırılan ve nadir görünen durumlarda meme küçültme ameliyatı yapılabilirken, genellikle erken yaşlarda ameliyatlardan kaçınılır. Gebelik ve doğum sonrası beklenir. Ancak, şikayetleri çok olan gençlerde ayrıntılı bir bilgilendirmeden sonra cerrahi uygulanabilir.

Meme küçültme ameliyatı uygulanan hastaların büyük bölümü, doğum sonrası dönemde başvurur.

Meme dikleştirme ameliyatı ise tümüyle estetik bir sorundur. Memesinin boyutlarından memnun olan ancak sarkıklığından şikayetçi olan ergin kadınlarda talep edilen bir ameliyattır ve sarkmanın derecesine göre farklı cerrahi uygulamalar yapılır.

Şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları olanlarda, hastalık kontrol altında ise meme küçültme ve dikleştirme ameliyatları rahatlıkla uygulanabilir.