Ülkemiz çok güneş alan bir bölgede yer almakta. Güneş ise rüzgarla birlikte deri tümörlerinin birçoğunda en önemli etken. Bu nedenle ozon tabakasındaki incelmenin de etkisi ile deri kanserlerine her yıl daha çok rastlıyoruz.
Deri tümörleri ciddiyetlerine göre Basal hücreli Karsinom, Yassı Epitel Hücreli Karsinom ve Malign Melanom olarak sınıflandırılabilir. Basal Hücreli Karsinom en sık görülen ancak en hafif deri kanseri formudur. Vücudun başka yerine yayılma potansiyeli taşımayan (büyük oranda) bu kanserler bulunduğu yerde büyüyerek doku tahribine yol açabilir. Basal Hücreli Karsinom çevresinde birkaç mm’lik sağlıklı deri ilave ederek çıkarılabilirse tedavi tamamlanmış olur.
İlgili konu: Güneşlenirken Cilt ve Deri Hastalıklarından Korunmak İçin Ne Yapmalı?
Yassı epitel hücreli karsinomlar, basal hücreli karsinomlar kadar masum değildir. Daha geniş bir cerrahi işlem gerektirirler. Çıkarılmaları sırasında sağlıklı deriden 0,5-1 cm kadar doku alınması gerekir. Vücudun başka yerlerine yayılma ihtimalleri vardır. Bu nedenle, bölgeyi drene eden lenf bezlerinin incelenmesi gerekir. Özellikle, büyük lezyonlarda lenf bezi tutulumu daha çok beklenir. Lenf bezi tutulumu varsa, lenf bezlerinin temizlenmesi, gerekirse kemoterapi, radyoterapi uygulanması söz konusu olabilir.
Deri tümörleri içinde en çok korkulanı Malign Melanomdur. Ben kanseri olarak da adlandırılan Melanomlar erken tedavi edilirlerse sonuçlar iyidir. Geç dönemde hızlı yayılırlar.
Deri tümörlerinin tedavisinde plastik cerrahi teknikleri, doku kaydırma, ilerletme, deri nakli veya uzak bir bölgeden doku taşınmasına izin veren serbest flep uygulamaları kullanılabilir. Tümörün yeri, büyüklüğü ve özellikleri hangi tekniğin kullanılabileceği konusunda belirleyicidir.