Meme estetiğinde kullanılan silikon protezler, dışta bir silikon zarf ile içinde genellikle farklı kıvamlarda silikon jellerden oluşur. Silikon zarfın tuzlu su ile doldurulduğu protezler artık pek tercih edilmemektedir.
Protezlerin jel içeriğine, akışkanlığına göre kohesivite denir ve bu değişen derecelerde olabilir. Daha sıvı gibi olan silikonlar düşük kohesiviteye sahipken, akışkanlığı az olan protezlerde yüksek kohesiviteden söz edilir.
Son yıllarda giderek artan oranlarda daha kosesif protezler tercih edilmektedir. Bunlar hem şeklini daha iyi koruyan protezlerdir, hem de yoğun oldukarı için silikon zarfın dışına sızma olasılığı düşüktür.
İlgili konu: Meme Ameliyatı Sonrasında Silikonda Sertlik Hissetmek
Protezlerdeki silikon içeriğin, silikon zarfın dışına çıkması nadir bir durumdur, ama imkansız değildir. Ameliyat sırasında, iğne veya delici bir cisimle silikon zarfın zedelenmesi, üretim aşamasında, testlerde gözden kaçan bir kaçak son derece nadir ihtimallerdir.
Bazen, protezin çevresinde oluşan kapsül, protezde oluşan bir katlanma, protez kılıfında aşınmaya yol açarak yırtılmaya ve bu yırtıktan jelin dışarı sızmasına yol açabilir. Jel içeriğinin yoğun olması, akışkanlığın az olmasıyla, böyle bir durumda, içeriğin protezin dışına sızması olasılığını azaltır.
Silikon meme protezleri, oldukça dayanıklı yapılardır. Genellike, protezleri örten kapsül yapısından kaynaklanan bir zorlanma olmazsa, uzun yıllar değişmeden kalabilirler. Silikon meme protezi uygulanan kişilerin, 40 yaşının altında bir şikayetleri olursa, 40 yaşının üstünde iseler yılda veya 2 yılda 1 meme ultrasonu yaptırmaları ve gerekirse meme MR’ı çektirmeleri doğru olur.