Ruh sağlığınız pek iyi değilse nefes alıp verme algınız da pek parlak olmuyor. Avustralya’da yapılan çalışmanın ortaya koyduğu sonuçlar incelenmeye değer. Ruhsal durumumuz kendimizi nasıl gördüğümüzle, çalışma kapasitemizle, ilişkilerimizle ve sağlığımızla doğrudan ilgili.
Söz konusu çalışma, ruhsal durumumuzun, aslında üzerinde pek kontrolümüzün olmadığı fiziksel durumumuzla ilgili algılarımızı da etkileyebildiğini ortaya koyan deliller sunuyor. Önceki çalışmalardan endişe, depresyon ve dismorfik sendromların rinoplasti olan hastalarda daha çok görüldüğünü biliyoruz. Ancak, ruhsal hastalıklarla solunum fonksiyonları algısı arasındaki ilişki bilinmiyordu. Yapılan çalışma, estetik ve fonksiyonel nedenlerle rinoplasti geçiren ve solunum analizleri yapılan 495 hastada, ruhsal durum ile solunum algısının ilişkisini objektif testler ile kıyasladı.
İlgili konu: Burun Estetiği Ameliyatı Öncesi ve Sonrasında Psikolojik Destek Gerekli midir?
Mental durumu kötü olan hastalar sağlıklı olanlara kıyasla solunum fonksiyonlarını hep daha kötü algıladılar. Oysa ki klinik testler, solunum fonksiyonlarının ruhsal durumu kötü olanlarla iyi olanlar arasında pek farklı olmadığını ortaya koydu.
Özgüveni düşük olanlar, solunum fonksiyonlarını kötü olarak tarif ettiler. Halbuki onlarda da solunum testleri diğer gruptan farklı değildi.
Solunum zorluğu, kişilerin hayatını olumsuz etkileyen, aktivitelerini, uykularını, hatta beslenmelerini bozan özelliklere sahiptir. Eğer kişi, solunum şikayetleri ile başvuruyor ancak solunum testleri iyi çıkıyorsa, burada mental durumla ilgili bir algı sorunu olabileceği, onlara ameliyattan sonra bekledikleri iyilik halini bulamayabilecekleri hatırlatılmalı. Bu bilgi ışığında ameliyat kararını gözden geçirmeleri ve daha gerçekçi beklentiler içinde olmaları önemlidir.