Liposuction – vakumla yağ alma işlemi, uzun yıllardır plastik cerrahide tüm dünyada en çok uygulanan cerrahi işlem. Nedenlerini bulmak zor değil. Giderek artan kilolar, yüksek enerjili gıdalar ve hareketsiz yaşam biçimleriyle vücutta oluşan deformiteler insanları mutsuz ettikçe çözüm arayışları arttı.
Önceleri liposuction, karın, basen gibi bazı bölgelerde kullanılırken, giderek uygulama alanları arttı, kol, sırt ve bacaklar devreye girdi. Ama yine de uygulama bölgelerinde, derinin elastikiyetinin iyi olması bir ön koşuldu. Bu ön koşul, hala geçerliliğini korumakla birlikte, Vaser Liposuction, Lazer Liposuction ve Radyofrekans uygulamaları ile deri sorunları olan bir kısım hastada uygulama imkanları doğdu. Henüz, bir mucize gerçekleştirecek durumda olunmasa da hafif deri sorunlarında bu teknolojiler ile liposuction’ın sınırları genişledi.
İlgili konu: Vaser mi Lazer mi? Liposuctionda Hangisi Daha Etkili?
Özellikle, vaser, aynı anda daha geniş alanlara liposuction yapmamıza izin veriyor. Bu teknolojiler, ameliyat sonrası ödem, morluk ve hassasiyet gibi şikayetlerin de çok azalmasına yol açtı. İyileşme süreleri hızlandı, daha erken spor yapılabilmesi mümkün oldu.
Liposuction vücut şekillendirmede en önemli ve etkin işlem olma özellliğini koruyor ve ameliyatsız tekniklerdeki tüm ilerlemelere rağmen en çok uygulanan tekniklerde ilk sırada. Bunu Vaser (ultrason), lazer ve radyofrekans teknolojilerindeki gelişmelere bağlamak mümkün.